Seçim öncesinde mağdur edebiyatı yapmanıza izin vermeyeceğiz. (Muharrem İnce)

Dinin emrinden bahsediyorsunuz, şans oyununu, İddaa'yı kim buldu? Kumardan parayı kazanan kim? Bunlar siz değil misiniz? (Muharrem İnce)

‘Başörtülü bacım' diyorsunuz, başörtüsüzler de sizin bacını değil mi? Başörtülüler de, başörtüsüzler de bizim bacımız. Benim bir tane kız kardeşim var, kapalı, açık değil. (Muharrem İnce)

Bu başbakan sıkışmış daralmış. Şu anda uykuları kaçmış durumda. Bunlar ülkeden kaçacak. Özür bile dileyemiyorlar. (Muharrem İnce)

Dolmabahçe'de gençler Başbakana çok ağır galiz küfürler ediyordu. Önce gençlere kızdım sonra şöyle düşündüm, bu insanlar Mesut Yılmaz'a, Tansu Çiller'e, Bülent Ecevit'e, Erbakan'a küfretmedi. Ben hiçbir başbakana sokakta açık açık kimsenin küfrettiğini görmedi. Sen bunları niye küfrettiriyorsun. Yüzde 51 senden nefret ediyor ya! (Muharrem İnce)

Niye yurt dışına kaçıyorsun sen şimdi. Gidişi olur, inşallah… Ne diyeyim ben buna! Bunları görüp de bir başbakanın milletten özür dilemesi, hala millete laf sokuşturmaya çalışması olacak iş değil. (Muharrem İnce)

Başbakan ruh hali bozuk bir adam. Bence başbakanın rapor alması lazım. Atatürk'e ayyaş diyecek kadar aklını yitirmiş bir başbakan var. Bence vali ve emniyet müdürü orda orantısız zeka kullandı. Onlarda kırıntı kadar zeka olsa bunlar olmazdı. (Muharrem İnce)

Biz örgütlerimize CHP bayrağı ile gelmeyin dedik. Bahçeliyi de kınıyorum bu konuda bizim teşkilatımız yok diyor ama ben olduklarını biliyorum. Sayın bahçeli teşkilatını tanımıyor sanırım. Orda ülkücüsü de var. Herkes var orda. (Muharrem İnce)

Başörtülüler sadece sisin değil bizim de bacımız. Belma hanım size bir şey söyleyeceğim, benim bir tane bacım var, bir tane kız kardeşim var o da kapalı, sizin gibi açık değil. 4 arkadaşınız resetlenmiş ya, benim kız kardeşim 12 yaşından beri resetlenmiş. Başörtülü bacım dediğim zaman benim ağzıma yakışır bu, ama ben bunu siyaset için kullanmam, size de kullandırmayacağız. (Muharrem İnce)

Adana Valisi Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümetine yakışan bir validir” şeklinde konuşan İnce, “‘Ananı da al git' diyen ‘lan' diyen, ‘şimdi beni küfür ettireceksiniz' diyen, ‘çağır şu sahtekârı bir dinle bakalım neymiş derdi' diyen bir Başbakan'ın valisinin ‘o gavatı alın' demesine şaşırmadık” dedi. (Muharrem İnce)

“İçişleri Bakanı ‘konuyu incelemesi için arkadaşlara talimat verdim' diyor. Bakan neyi inceletecek? Valinin kavas mı, yoksa gavat mı dediğini inceletecek? Yoksa valinin muhatabı olan vatandaşın kavas olup olmadığını mı inceletecek?” (Muharrem İnce)

AKP, alkole kafayı takmış durumda. Keşke bu alkole gösterdikleri duyarlılığı; hırsızlığa, yolsuzluğa, ihaleye fesat karıştırmaya, kent rantını yandaşlara dağıtmaya gösterselerdi.
İngiliz viski şirketlerinin 500 milyon dolar borcunu affediyorlar. TEKEL'in içki bölümünü ucuza satıp fakir fukara milletin parasını yediriyorlar. Burada haramdan, helalden bahsetmiyorlar. İhalelere nasıl fesat karıştırdıklarından, özellikle İstanbul'da kent rantını nasıl yandaşlarına verdiklerinden bahsetmiyorlar. (Muharrem İnce)

Atatürk düşmanlarını görünce heyecanlanıyorum.(Muharrem İnce)

Seçmeli din dersi, zorunlu din dersinden daha tehlikeli. (Muharrem İnce)

Bunları ne kadar eğitirsen eğit, bunları okut, öğretmen yap, doktor yap, mühendis yap, bakan yap, cumhurbaşkanı yap, bunların cibilliyetinde cumhuriyet düşmanlığı vardır.
(Muharrem İnce)

“Başbakan günlerdir tutturmuş, ‘Canım seramikler gitti' diyor. Protesto etmek, ortaya eylem koymak, yürümek, slogan atmak demokratik bir haktır. Buna kimse karışamaz. Bir hukuk devletinde böyledir. Tabi çevreye zarar vermek, cam kırmak, küfür etmek, otomobil yakmak bunlar siyasette bir hak arama yöntemi değildir. Bunları tasvip etmiyoruz. Peki, bunları yapmışlar iyi mi yapmışlar? Hayır, iyi yapmamışlar. Fakat günlerdir ‘Canım seramikler gitti' diyeceğine bir kez olsun ‘Canım delikanlılar gitti' diyemedi. 19-20 yaşında çocuklar ölmüş, 19-20 yaşında çocukların gözü kör olmuş bir kez olsun bunlara ağlamıyor, ama seramiklere ağlıyor. Ne kadar o seramikler? Parası neyse verelim. Peki, Suriye'deki örgütlere giden paraların hesabını kim verecek?”
(Muharrem İnce)