Öldükten sonra okumak istemiyorsanız, ya okumaya değer şeyler yazın, ya da yazmaya değer şeyler yapın.

Yazarların toplanıp da aynı amaca yönelirlerse, etkileri büyük olur.

Yazar olmak istiyorsanız, yazın.

Elinden gelse her muharrir, bütün okuyucularına kendi zevkini aşılardı.

En soluk mürekkep, en iyi hafızadan daha kalıcıdır.

Yazar ve eleştiriciler, bir yapıtın ne kadar görkemli olduğundan söz ederken, ne kadar gülünç duruma düştüklerinin farkında olmazlar.

İnsan istemeye görsün, öyle bir yazar ki.

Kitap yazmak istersen, iyice kendini yokla, bakalım yetecek kadar güç, tecrübe ve bilgi topladın mı?

Yazarın derdinden yazar anlar.

Yazar yapıtını on yılda yazar, on yıl da kendisine yayıncı arar.

En iyi yananlar; eski odunlar, en güzel içilenler; eski şaraplar, en güvenilen kimseler; eski dostlar, en rahat okunanlar da eski yazarlardır.

Yazmak iyidir ama… Düşünmek daha iyi. Akıllılık iyidir ama… sabretmek daha iyidir.

Dünya inanıyor ya; sen yazmana bak.

Yazanı ürküten; anlamayanın kabalığı değil, anlayanın dudak büküşüdür.

İnsan yazmayı değil, görmeyi öğrenmeli. Yazmak bir sonuçtur.

Yüreğine bak da, öyle yaz.

Yazar olmak istiyorsanız, yazın.

Yazana zorluk vermeyen yazı, okuyana da zevk vermez.

Okuyacağınız yazarı, arkadaşınızı seçermiş gibi seçin.

Bir yazarın en büyük dramı, ölümünden sonra geride bıraktığı konuları, yarım yazıları, kendisinden başka hiç kimsenin yazamayacağıdır.

Yazısı ile okuyucularını yükselmeyen muharrir, ancak bir kâtiptir.

Çok yazmak, çabuk yazmak hiç önemli değildir. Dünya, “Nasıl yazdığınıza” değil, “Ne yazdığınıza” bakar.

Elinden gelse her muharrir, bütün okuyucularına kendi zevkini aşılardı.

Yazar ve eleştiriciler, bir yapıtın ne kadar görkemli olduğundan söz ederken, ne kadar gülünç duruma düştüklerinin farkında olmazlar.

Yazanı ürküten; anlamayanın kabalığı değil, anlayanın dudak büküşüdür.

Yazı yazmayı öğrenmek, her şeyden önce düşünmeyi öğrenmektir.

Titus ne şiir okur, ne hikâye, ne roman, ne yapsın ki zavallıcık vakti yok ki yazmaktan.

Yazarda din adamı gibi, yorucu işlerden uzak durmalıdır.

Dünya inanıyor ya; sen yazmana bak.

Çok yazan değil, güzel yazan yaşar.

Yazdığı kitap, yazarın ölümsüzlüğünü yaratır.

Yüreğine bak da, öyle yaz.

Yazanı ürküten; anlamayanın kabalığı değil, anlayanın dudak büküşüdür.

İnsan istemeye görsün, öyle bir yazar ki.

Yazısı ile okuyucularını yükseltmeyen yazar, ancak bir katiptir.

En iyi yananlar; eski odunlar, en güzel içilenler; eski şaraplar, en güvenilen kimseler; eski dostlar, en rahat okunanlar da eski yazarlardır.

Çok yazan değil, güzel yazan yaşar.

Bir yazarın kişiliğini anlarsanız, o yazarın yazdıklarını da anlarsınız.

Yazar olmak istiyorsanız, yazın.