İnsanın kırk yaşına kadar geçen yaşları bir kitap, geri kalan yılları da o kitabın eleştirmesidir.

On beş yaşımda kendimi öğrenmeye verdim; otuz yaşında irademe sahip olabildim; kırk yaşında seziş yoluyla her şeyi kavradım; yetmiş yaşımda doğru olan şeylere zarar vermeden kalbimin isteklerini yerine getirebildim.

“Yaş”, “Kuru”, “Nemli” kelimeleri, balıkların lügatinde yoktur.

Yirmi yaşındaki bir insan, dünyayı değiştirmek ister. Yetmiş yaşına gelince yine dünyayı değiştirmek ister ama yapamayacağını bilir.

Yaş için, öğrenmenin zamanı hiç geçmez.

Gerçek yaşını söyleyen kadına inanmamalı, insana bunu söyleyen kadın her şeyi söyler.

Yaş artmakla, budalalık eksilmez.

Her yaşın kendine göre bir zayıf tarafı vardır.

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.

Yaş ağır basınca bedenimiz üstüne, aşınan çarklar zor döner olunca; kafa sendeler, saçmalar, sayıklar.

Yaşlanmak, olabilirliğin azalmasıdır.

Erkek ve kadınlar arasında ki farklardan birisi de, erkeklerin yaşlı olarak hitap edilmesine kızmalarıdır.

Erkek hissettiği, kadın göründüğü yaştadır.

İnsanın yaşı, ruhunun gençliğine ya da yaşlılığına bağlıdır.

Yaş, yokuş da bellidir.

Yaş ağır basınca bedenimiz üstüne, aşınan çarklar zor döner olunca; kafa sendeler, saçmalar, sayıklar.

Bir insanın yaşı, göze batacak bir şeyi kalmadığı zaman dikkati çeker.

Hiçbir şey sonsuza kadar çiçek açamaz; yaş, yaşlanmaya yol açar.

Yaşını söyleyen kadın ya genç olduğu için kaybedecek bir şeyi yoktur, ya da yaşlı olduğundan kazanacak bir şeyi yoktur.

İnsanın yaşı, ruhunun gençliğine ya da yaşlılığına bağlıdır.

Her yaşın kendine göre bir zayıf tarafı vardır.

“Yaş”, “Kuru”, “Nemli” kelimeleri, balıkların lügatinde yoktur.

Yirmi yaşında yakışıklı, otuz yaşında güçlü, kırk yaşında zengin, elli yaşında akıllı olmayan insan, hiçbir zaman yakışıklı, güçlü, zengin, akıllı olamaz.

Her yaşın kendine özgü kuralları, görevleri, erdemleri vardır.

Erkek ve kadınlar arasında ki farklardan birisi de, erkeklerin yaşlı olarak hitap edilmesine kızmalarıdır.

Yaş için, öğrenmenin zamanı hiç geçmez.

Yaş, kadının en büyük sırrıdır.

İnsan, damarları kadar yaşlıdır.

Yaş ilerledikçe, duygular yoğunlaşır. İnsan her gün çok önemli bir şeyini yitirir ve onu geri getiremez, insan böylece parça parça ölür.

Yaş ta aşk gibidir; saklanamaz.

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.

İnsanın kırk yaşına kadar geçen yaşları bir kitap, geri kalan yılları da o kitabın eleştirmesidir.