Bugün; ölüm diye bir şey olmasaydı, yaratmak zorunda kalacaktık.

Ölümün kapısını, herkes çalar.

En büyük felâket, ölümdür.

Kâinatta yalnız bir sosyalist tanırım; ecel.

Kimse ölümünden önce, mutlu sayılmaz.

Ölümden niçin korkmalı? Ölüm hayatın en güzel serüvenidir.

Size otuz yıldır nasıl yaşanır, onu öğrettim; yakında nasıl ölünür, onu göstereceğim.

Ölüm eski bir şeydir amma insana yeni görünür.

Her ölüm, erken ölümdür.

Ölümden daha güzel bir şey olamaz.

Her gün falanca öldü denilir. Bir gün gelecek, Ömer öldü denilecek.

Ecel verileni almadan önce, verilmesi gereken her şeyi vermek gerekir.

Ölüm meleği her gün seslenmektedir; Ölmek için doğun, yıkılmak için inşa edin.

Ölüm! O sonsuz kurtuluş!.

Ölümden ne korkarsın, korkma ebedi varsın.

Hiçten daha az bir şey olsaydı, ölüm hiçten daha az korkulacak bir şey denebilirdi.

Ölüm bu; ne hükümdar tanır, ne soytarı, herkesi aynı iştahla yutar.

Ölüm, hiçbir zaman iyi karşılanan bir misafir değildir.

Dolanı dolanı gelir, ölüm yavaşça yavaşça.

Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesleridir.

Ölüm, Allah'a giden yolun tek kapısıdır.

Her ölüm, erken ölümdür.

Tanrı, sevdiklerine tez ölüm verir.

Ölüm, kocaman bir maceradır.

Ölümün eşiğini herkes, yalnız aşar.

Ölüm, ajandanıza kayıtlı olmayan tek randevudur.

Ölümün hayatı dışarı atmak için çeşitli kapısı vardır.

Bir ölüm şanlı olursa, en büyük armağanını almış demektir.

İnsan, meyvenin çekirdeğini taşıması gibi, ölümü kendi içinde taşımaktır.

Ey ölüm, ölüm, ölüm! Neden güçsüz görünüyorsun, ben gençken.

Ölüm; serin bir gece, hayat; güneşli bir gündür.

Ölüm, doğumumuzu sınırlar; beşik aslında mezara yerleştirilmiştir.

Ölüm; bazen bir ceza, bazen bir armağan, bazen de bir iyilik oluyor.

Size otuz yıldır nasıl yaşanır, onu öğrettim; yakında nasıl ölünür, onu göstereceğim.

Ölüm, yaradılmışın yaradana kavuşmasıdır, Seb-i arus'tur.

Ölüm karşısında evcilleşmek için, bence onunla komşu olmak gerekir.

Ölümden kaçmak için attığımız her adım, bizi meğer ölüme götürürmüş, anladım.

Ölüm, bireysel bir maceradır.

Ölüm meleği her gün seslenmektedir; Ölmek için doğun, yıkılmak için inşa edin.

Ölüm, dünyada sonsuzluk âlemine geçiştir.

Dünyada olduğumuzu, ölüm bile unutmuşa benziyor.

Dolanı dolanı gelir, ölüm yavaşça yavaşça.

Nereye baksan, ölümün görüntüleri var.

Her ölüm, erken ölümdür.

Ölüm, Allah'a giden yolun tek kapısıdır.

Ecel verileni almadan önce, verilmesi gereken her şeyi vermek gerekir.

Ölümden korkmuyorum, sadece geldiğin de orada olmamayı tercih ederim.

Hayatı koruma yollarını arayacak yerde, ondan daha kolay ve daha şaşmaz bir yol buldum. O da, ölümden korkmamaktır.

Ölüm, ajandanıza kayıtlı olmayan tek randevudur.

Tanrı, sevdiklerine tez ölüm verir.

Ölümü hatırlamak, hırs ateşini söndürür.

Öyle habersizce geliyor ki ölüm, rüyalar tamamlanamıyor.

Sizden biri başına gelen beladan dolayı, ölümü istemesin. Ölümün istemeden başka çaresi yoksa şöyle desin; “Allah'ım! Hayat benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, benim için ölüm hayırlı olduğu zaman, beni öldür.

Ölüm hayatın sonu değil, sonsuzluğudur.

Ölüm bir kez gelir ve hayatın tüm anlarında kendini hissettirir. Ölüm korkusu, ölümden beterdir.

Her ölüm, erken ölümdür.

Ölüm, insanı kızdıracak şekilde müsavatçıdır.

Derler ki, uzun süren hayat, hayatların en iyisi değildir, uzun sürmeyen ölümse ölümlerin en iyisidir.

Ölümünden sonra kişi, sevgiyle anılacaktır.

Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.

Kaç yüzyıl yaşarsanız yaşayın, ölüm yine ebedi olacaktır.

En büyük felâket, ölümdür.

Ölüm, bireysel bir maceradır.

Derler ki, uzun süren hayat, hayatların en iyisi değildir, uzun sürmeyen ölümse ölümlerin en iyisidir.

Ölüm, dünyada sonsuzluk âlemine geçiştir.

Ölümün hayatı dışarı atmak için çeşitli kapısı vardır.

Ölümden korkmayan ölmez; ölüm kendine koşanları hiçbir zaman vurmaz.

Ecel gelirse, mızrak zırhı deler.

İyi geçirilmiş bir günün, mutlu bir uyku getirmesi gibi; iyi yaşanmış bir hayatta mutlu bir ölüm getirir.

Her ölüm, erken ölümdür.

Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de her şeyin ölümü olacaktır.

İnsan, meyvenin çekirdeğini taşıması gibi, ölümü kendi içinde taşımaktır.

Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.

Ölümden güzel, vaiz olmaz.

Ölüm; serin bir gece, hayat; güneşli bir gündür.

Ölüm, hiçbir zaman iyi karşılanan bir misafir değildir.

Yaşamayı seviyorsak, ölümden niye korkuyoruz?

Gelir ağlarız, bu hayattır. Esner ayrılırız, bu da ölümdür.

Ölümden niçin korkmalı? Ölüm hayatın en güzel serüvenidir.

Beklemeye değer tek şey; ölümdür.

Ölümün ne olduğunu bilmediğimiz için, ondan korkuyoruz.

Ölüm; tüm mutsuzlukları iyileştiren, en acı bir ilaçtır.

Ölüm, gidenlerin gelmediği keşfedilmemiş bir ülkedir.

Ölümden güzel, vaiz olmaz.

Ölüm telaşı, insanı ölümden de çok korkutur.

Ölüm! O sonsuz kurtuluş!.

İnsanlar eğlenirken ölümü asla düşünmezler, ama ölüm onları hep düşünür.

Ölümü istemek güzel değildir. Ölüme hazırlıklı olmak güzeldir.

Ölüm, insanın gafletten büyük kurtuluşudur.

Ölüm, sırayla herkesin kapısında diz çöken kara bir devedir.

Ölüm eski bir şeydir amma insana yeni görünür.

Ölümden ve vergilerden kurtulamaz.

Ölüm olmasaydı, hayat bütün güzelliğini kaybederdi.

Kaç yüzyıl yaşarsanız yaşayın, ölüm yine ebedi olacaktır.

Ölüm yoktur! Yıldızlar, daha güzel bir kıyıda doğmak için batarlar.

Ecel verileni almadan önce, verilmesi gereken her şeyi vermek gerekir.

Beklemeye değer tek şey; ölümdür.

Ölüm, ölümle yenilir. Onbinlerce insanın dirilebilmesi için binlerce insanın ölmesi gerekiyor.

Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.

Ölümün ilk işareti, doğumdur.

Ölümden niçin korkmalı? Ölüm hayatın en güzel serüvenidir.

Daha hayatı bilmiyoruz, ölümü nasıl bilebiliriz ki?

Ölümün eşiğini herkes, yalnız aşar.

Ölüme karşı, herkesten açık göğüs beklenmez.

Sizden biri başına gelen beladan dolayı, ölümü istemesin. Ölümün istemeden başka çaresi yoksa şöyle desin; “Allah'ım! Hayat benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, benim için ölüm hayırlı olduğu zaman, beni öldür.

Ecele çare olmaz.

Ecel gelmeden evvel, gücünüz yettiği şeylere koşunuz.

Lezzetleri yok eden ölümü, çokça hatırla yınız. Kim onu darlık anında hatırlarsa, hayat ona genişlemiş olur. Sevinç ve ne şe anında hatırlarsa, hayat ona daralır.

Ölümün amansız kadit elleri, en mağrur başlara kül toprak döker.

Hiçten daha az bir şey olsaydı, ölüm hiçten daha az korkulacak bir şey denebilirdi.

Ölüm, ajandanıza kayıtlı olmayan tek randevudur.

Hayatı koruma yollarını arayacak yerde, ondan daha kolay ve daha şaşmaz bir yol buldum. O da, ölümden korkmamaktır.

Kâinatta yalnız bir sosyalist tanırım; ecel.

Ölüm, insanı kızdıracak şekilde müsavatçıdır.

Bir isteğin olduğu sürece, yaşamak için bir nedenin vardır. Kesin tatmin, ölümdür.

Ölüm; tüm mutsuzlukları iyileştiren, en acı bir ilaçtır.

Bir ölüm şanlı olursa, en büyük armağanını almış demektir.

İnsanın yaşamışlık duygusu ne kadar az olursa, ölüm kaygısı da o kadar büyük olur.

Nereye baksan, ölümün görüntüleri var.

Hayata anlam veren, ölümdür.

Şöhret, gençlik ve gurur… Mezar hepsini alır.

Ölüm meleği her gün seslenmektedir; Ölmek için doğun, yıkılmak için inşa edin.

İnsan bin yıl sonra da gene aynı şekilde içini çekerek; “Ah, yaşamak ne zor!” deyip duracak, bununla beraber gene tıpkı şimdi ki gibi ölümden korkacak, onu istemeyecektir.

Hayatı tatlı olanın ölümü, acı olur. Tenine tapanın ruhu için kurtuluş yoktur.

Ölünce melekler onu yolcu eder. Ben de ruhlar içerisinde ona rahmet indiririm…

Ölüm bu; ne hükümdar tanır, ne soytarı, herkesi aynı iştahla yutar.

Bugün; ölüm diye bir şey olmasaydı, yaratmak zorunda kalacaktık.

Ölümsüzlüğün tek çaresi, ölmektir.

Mevt yokluksa, aşk varlıktır.

Ölümden korkmayan cesurdur. Fakat felâketten ve ıstıraptan korkmayan daha cesurdur.

Daha hayatı bilmiyoruz, ölümü nasıl bilebiliriz ki?

Yaşamayı seviyorsak, ölümden niye korkuyoruz?

Ölüm, yalnız dehaya ilişmez. Her yanı, emindir onun.

Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.

Tek bir ölüm, trajedidir; bir milyon ölüm ise, istatistiktir.

Kim teslim olmaz ölüme, hiç kimse! Kim teslim olur ölüme, hiç kimse.

Ölüm, her şeyi eşit yapar.

Bir ölüm şanlı olursa, en büyük armağanını almış demektir.

Dolanı dolanı gelir, ölüm yavaşça yavaşça.

Ölümsüz olarak bildiğim tek şey, düşüncedir.

Ölüm, insanları bir işe yaramamaktan kurtarır.

Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesleridir.

İyi geçirilmiş bir günün, mutlu bir uyku getirmesi gibi; iyi yaşanmış bir hayatta mutlu bir ölüm getirir.

Ölüm, Allah'a giden yolun tek kapısıdır.

Ölümü unutmak, kalbin paslanmasındandır.

Ölümden korkmayan cesurdur. Fakat felâketten ve ıstıraptan korkmayan daha cesurdur.

Nasıl doğuşumuz bizim için her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de her şeyin ölümü olacaktır.

Ölümün pençesine düşmeden, pek az insan ölümü düşünür.

Ölüm; bütün gemilerin sığınabileceği bir limandır ki, geçmiş fırtınaları unutturur.

Ölümden korkmayan ölmez; ölüm kendine koşanları hiçbir zaman vurmaz.

Ölüm her zaman gözünün önünde olsun, o zaman asla bayağı kaygılara düşmez sin ve hiçbir şeyi coşkunlukla istemezsin.

İnsanlar eğlenirken ölümü asla düşünmezler, ama ölüm onları hep düşünür.

Ölüm, hiçbir zaman iyi karşılanan bir misafir değildir.

Hep en iyi şeyler, ölümün aç gözlü elleriyle koparılıp götürülür.

Ölüm bu; ne hükümdar tanır, ne soytarı, herkesi aynı iştahla yutar.

Ölüm, insanları bir işe yaramamaktan kurtarır.