Tahsil; meyvenin kendisi değil, sadece bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir.

Okumayı sevmek, hayattaki can sıkıcı saatleri güzel saatlerle değiştirmektir.

Eğer bir insan bir kitabı okuduktan sonra, onu tekrar okumaktan zevk almıyorsa, o kitabı okumuş olmasının bile hiç bir değeri yoktur.

İnsanlığa başlıca borcumuz; bıkmaksızın okumak, üşenmeksizin okumaktır.

Okumayı öğrenmek, en güç sanattır.

Okumak, büyüyebilmek için şarttır.

Okumak, geçen yüzyılların en namuslu adamlarıyla yapılan bir sohbettir.

Eğer Roma'da sansür olsaydı; bugün ne Horace'i, ne Jüvenal'ı, ne de Cicero'nun yazılarını okuyabilecektik.

Okuyan adam, fikri ve manevi varlığı katılaşmamış, kemikleşmemiş taze ve dinç adamdır.

Hiçbir üzüntüm yoktur ki, bir saat kitap okuma ile geçmesin.

Bir klasiği yeniden bir daha okursanız, onda ilk okuduğunuzdan daha fazla bir şey bulamazsınız, fakat kendinizde eski sinden daha fazla şeyler görürsünüz.

Kurnaz insanlar okumayı küçümserler, basit insanlar ona hayran olurlar, akıllı insanlar ise ondan faydalanırlar.

Okumanın bir deva olduğunu, insan ihtiyarladığında daha iyi anlar.

İnsan, yalnız hayran kalacağı şeyleri okumalıdır.

Okuyucuları ikiye ayırırım; Hatırlamak için okuyanlar, unutmak için okuyanlar.

Hiçbir üzüntüm yoktur ki, bir saat kitap okuma ile geçmesin.

İnsan okuyarak bilir, yaşayarak öğrenir.

Okumak; kadın ve erkek, her Müslüman'a farzdır.

Okumadan edindiğim biricik yarar, bilgisizliğimi gittikçe daha iyi görmek olmuştur.

Okumanın sonu düşünceyi, karşısına çıkan bütün şeyler üzerine, sağlam ve doğru hükümler verecek şekilde idare etmek olmalıdır.

Bir klasiği yeniden bir daha okursanız, onda ilk okuduğunuzdan daha fazla bir şey bulamazsınız, fakat kendinizde eski sinden daha fazla şeyler görürsünüz.

Çeyrek saatlik bir okumanın gideremediği, bir üzüntüm olmamıştır.

Çok kitap okuyana okumuş adam derler. Çok televizyon izleyene görmüş adam demezler.

İnsanlığa başlıca borcumuz; bıkmaksızın okumak, üşenmeksizin okumaktır.

Okumak gıdadır. Okuyan insanlık, bilen insanlıktır.

Okuma, ruhu yükseltir! Bilgili arkadaş ise onu avutur.

Okumasını bilirsen, her insanın bir kitap olduğunu göreceksiniz.

Okumak bir çare, anlamak bir şifadır.

Okumayı öğrenmek, en güç sanattır.

Okumayan insanlar, hayatta her şeyden ümitlenmemelidirler.

Hiç okuma, yazma bilmeyenler, satır aralarını iyi okur.

Genç insanları yaşlarına göre olgunlaştıran ve ihtiyarları gençleştiren şey, samimiyetle söyleyelim ki; Okumaya karşı gösterdikleri derin sevgidir.

Okumayan insanlar, hayatta her şeyden ümitlenmemelidirler.

Okumayı seviyorsanız, dünyanın en mutlu insanısınız.

Tahsil; meyvenin kendisi değil, sadece bilgi ağacından meyve toplamaya yarayan bir merdivendir.

Bir klasiği yeniden bir daha okursanız, onda ilk okuduğunuzdan daha fazla bir şey bulamazsınız, fakat kendinizde eski sinden daha fazla şeyler görürsünüz.

Okumak insana olgunluk, konuşmak canlılık, yazmak da açıklık verir.

Okumasını bilirsen, her insanın bir kitap olduğunu göreceksiniz.

Eğer bir insan bir kitabı okuduktan sonra, onu tekrar okumaktan zevk almıyorsa, o kitabı okumuş olmasının bile hiç bir değeri yoktur.

Okuma hevesini, Hindistan'ın bütün hazinelerine değişmem.

Okumanın bir deva olduğunu, insan ihtiyarladığında daha iyi anlar.

Okuma, alışkanlıkların en asilidir.

Okurken ruhuma sanki ilahi bir nefes dolar ve o nefes, bana hayatın bütün güçlüklerini yenecek kudreti kazandırır.

Hiçbir üzüntüm yoktur ki, bir saat kitap okuma ile geçmesin.

Çok kitap okuyana okumuş adam derler. Çok televizyon izleyene görmüş adam demezler.

Okumanın sonu düşünceyi, karşısına çıkan bütün şeyler üzerine, sağlam ve doğru hükümler verecek şekilde idare etmek olmalıdır.

Çok kitap okuyana okumuş adam derler. Çok televizyon izleyene görmüş adam demezler.