Torbada ne varsa, çorbada da o vardır.

Dolandırıcılık aşk gibidir, zamanında kaçmasını bilmeli.

Limandaki gemi emniyettedir. Ama gemi onun için inşa edilmemiştir ki.

İlkler son, sonlar ilk olacak.

Onda olanın, sende var olduğunu o söylemiyor mu?

İnsanlarla hayvanlar arasında ki bir fark da şudur; İnsanlar; hayal (gaye, ideal) için, hayvanlar ise gerçek için (peşin menfaat) çarpışırlar.

Memleket değiştirmekle; kıskançlık, cimrilik, kararsızlık, korku ve tutku bizi bırakmaz.

Mükemmel bilgiye, iyi niyet yardımcı olur.

Eğer insan zayıf ise, büyük işler yapmak için ona hiçbir şey yardım edemez.

Oymacılıkta kural, eleştiride de geçerlidir; Oyulacak yerler kesilmez.

Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur.

Hiçbir insana rastlamadım ki, onda öğrenilecek bir şey bulunmasın.

Herkes, kendisine en çok şeyi yapmanın doğru olduğuna inanır.

Yaşadığınız bugünkü dünyada artık daha iyiyi arama, daha kötüden korun.

Her şeyin ta tepesine çıkmak iyi şeydir ama tepeler ıssızdır, soğuktur, ebedi karlarla kaplıdır.

Gen boyutu, enerjiyle beyin arasında aracı katıdır.

Genelleştirme olmadan, tahmin imkânsızdır.

Yaşadığım dünyadan iğreniyorum; ama orada acı çeken insanlara bağlıyım.

Hasmın sitemini anlamamak, hasıma sitemdir.

Geliştirmeye son verdiğimizde, geriye doğru kaymaya başlarız.

Kişinin yediklerinin en faziletlisi, elinin kazancını yemesidir.

Yapılanı yeter bulmamak, bir insanın veya ulusun ileri gitmesinde atılan ilk adımdır.

Bütün şeyler aynı zamanda; hem kendilerini, hem de karşıtlarını içerirler.

Soyulduğu halde gülen adam hırsızdan bir şey çalmış demektir, boş yere üzülen ise kendi kendini soyar.

Bil ki, çözümü bulunmayan her çelişki, düzeltilmesi olanaksız her uyuşmazlık, kendisini sindirebilmen için büyümek zorunda bırakır seni.

Eski zaman, ‘'ısıramayacağın eli öp!'' demiş. Asrımız aksin, ‘'kıramayacağın zinciri hiç olmazsa kemir'' demiş.

Kefen önce ölenin olsun.

Gelecek kuşaklara ve genellikle insanlığa mal olacak olanlar, çağdaşlarına yabancı kalırlar.

İnsanoğlu yabancısı olduğu şeyi “barbarca”, kendi aklına uyduramadığı şeyi “akıl dışı” diye tanımlar.

Nerede bağırılacağını bilmeyeni, bir çığ susturabilir.

Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur.

Ham dolsun o Allah'a ki, mahlûkatına kendisini bilmesi için, kendisini aciz olduklarını bilmekten başka bir yol vermedi.

Hayatta ilerledikçe, vasıflarımızın derecesini anlarız.

İnsan iletişiminin en genel amacı uzlaşmadır; ya da öyle olması gerekir.

Sert bir taş hatta mermer bile olsan, eğer gönül sahibine ulaşırsan, sen de cevher olursun.

Vecdin ilimde erimesi, ilmin vecd içinde kaybolmasından yeğdir.

Seninle bir pergelin iki ayrı kolları gibiyiz. Ne kadar dönersen dön, yine aynı yerde karşılaşacağız.

İçkinin yıkımı, savaş, salgın hastalıklar ve kıtlık gibi üç belanın etkilerinin toplamından daha büyüktür.

Ten, ruhun elbisesine benzer. Bu el ruhun elinin yeridir, bu ayak da ruhun ayağına giydiği mesttir.

On altı yaşında bir kızı, sevdiği bir erkeğin sesine karşı koruyacak kadar uyanık bir nöbetçi yoktur.

Canavarla kızgın adamın arasına girmeyin.

İnsanların en hayırlıları, ahmak, aptal diye adlandırılmadıkça kıyamet kopmaz.

Ter, vücudun gözyaşıdır.

Kalben buğz ettiğiniz kişilerin şerlerinden korkunuz.

Kayıtsızlık, suça katılımla eş anlamlıdır.

Onda olanın, sende var olduğunu o söylemiyor mu?

Dökülen şey geri dolmaz.

İzzet-i nefse en ağır gelen şey, istihfaftır.

Gerçek dostluklarda yaratılışları bayağı olanların, hiçbir zaman göremeyeceği bir seviye vardır.

İleri gitmek, beklemekten iyidir.

Dâne, toprağa düştüğü için el üstünde gezdirilir. Başak, baş çektiği için ayaklar altında ezilir.

Uçurumun kenarından düşerken bile, hissedeceğin en son şey; uçmanın güzelliği olsun.

Geldiği zaman boşluk dolduranlardan değil de, gittiği zaman yeri dolmayanlardan olmak isterim.

Bıçak kendi sapını kesmez.

İnsanoğlu yabancısı olduğu şeyi “barbarca”, kendi aklına uyduramadığı şeyi “akıl dışı” diye tanımlar.

Çıkmaza girenler, başlangıçta ki niyetlerini incelemelidirler.

Yeterince dikkatli olup da dostlarımızın yalnızca bize uyan yanlarıyla ilgilensek ve geri kalan yanıyla uğraşmasak, dostluklar daha dayanıklı ve sürekli olurdu.

Astlara takım gibi davranmaların, emretmekle olmaz.

Matematik, doğanın sırlarını açacak tek anahtardır.

Fıtrat, yalan söylemez.

On altı yaşında bir kızı, sevdiği bir erkeğin sesine karşı koruyacak kadar uyanık bir nöbetçi yoktur.

Kimi vergiler gerçekte mahrum bırakılmanı; mahrum bırakılman da sana verildiğini gösterir.

Yalnız şu iki konuda gıpta edilir; Allah adamın birine mal vermiş ve o şahsi malını hakka uygun olarak harcama ya muvaffak kılmıştır. Gıpta edileceklerin ikincisi; Allah'ın kendisine ilim ve hikmet verdiği, onun da bu ilme ve hikmete uygun olarak hareket edip, başkalarına öğrettiği kişidir.

Hallac “Enel Hak” dedi, astılar. O da bizim bildiğimizi bilse idi, o da bizi katlederdi.

Geç kalan, her zaman haksız çıkar.

Islık, argonun dilsizidir.

Seven kişi canına can isteyen değil, Sevdiği cana can veren kişidir. Sevmek menfaat değil , bir can ortaklığıdır. Birini seversen sadece seversin, Bazen karşındaki ” bende seni ” demese bile seversin Çünkü sadece seversin, beklentisiz ve çıkarsız. Yargılamadan ve sorgulamadan..

İleri gitmek, beklemekten iyidir.

Sevdiğin kadın, günlerinin ne denli boş, dayanılmaz olduğunu sana söyleyebilir; şaşılacak olan, senin günlerinin nasıl geçtiğine hiç aldırmayışıdır.

Çıkmaza girenler, başlangıçta ki niyetlerini incelemelidirler.

Konfor; bir misafir olarak gelir, gitmemek için elinden geleni yapar, sonunda bizi esir ederek kalır.

Sevgisiz kalmak , içindizdeki intikam ateşine atılan odun gibidir daha çok yakar .

Büyümek için büyümek, bir kanser hücresini ideolojisidir.

İnsanları yargılarsan, sevmeye zamanın kalmaz.

Şu kesin ki, çocuğa kendiliğinden bir şey yapmak, özgürlüğünü vermemekle onu korkak bir köle durumuna sokuyoruz.

Biz hepimiz bir çömlekçinin elinde ki çamuru andırırız; hiçbir çömlek de çömlekçiye; “Beni niye böyle yoğurdun?” diyemez.

Herkes ne için yaratılmışsa o, kendisine kolaylaştırılacaktır.

Çok kucaklayan iyi kavrayamaz.

Hayatta ilerledikçe, vasıflarımızın derecesini anlarız.

Nasıl ki engin deniz bir tek tatla, tuz tadıyla yüklüyse, benim öğretim de bir tek tatla, kurtuluşun tadıyla yüklüdür.

İstiklal de şeref gibi, kumsalı olmayan kayalık bir adadır.

Limandaki gemi emniyettedir. Ama gemi onun için inşa edilmemiştir ki.

Benim istediğimi Allah istemiyorsa, konu kapanmıştır.

Birine göre adaletli olan şey, diğerine göre haksızlıktır; birine göre güzel olan, diğerine göre çirkindir; birine göre bilgelik olan, diğerine göre çılgınlıktır.

Her şeyin iyisi, ortada olandır; itidal.

Adaletsizliği engelleyecek gücünüzün olmadığı zamanlar olabilir.. Fakat itiraz etmeyi beceremediğiniz bir zaman asla olmamalı.

İtiraf geciktikçe, zorlaşır.

Mücerred âlet-i rüyet iken görmez kendini dide bile.

Bağımlılık, esareti yok eder.