Eğer insan; yalnız yemekle yaşasaydı, çok yiyenler daha çok yaşarlardı.

Yemek pişirme bir sanat, asil bir bilim olmuştur, ahşılar da çelebi (centilmen) insanlardır.

Eğer bütün eğlencesi ve işi; yiyip, içip, uyumaksa insan nedir ki? Hayvandır, fazla bir şey değil.

Eksik olsun zilletle ettiğin yemek! Tenceren kaynıyor, şerefin devrilmiş.

Çok sakladığımız yemek, bizden ekşimek suretiyle intikamını alır.

İnsanın iştahı, yemek yerken gelir.

Yeniden ısıtılmış yemek, beş para etmez.

Önce karnını doyur, sonra ibadet et.

Oburluktan sakının, zira çok yemek, hayatta hamallık, öldükten sonra da pis kokudur.

Bir kişinin yemeği, diğerinin zehridir.

az ye, az söyle, az işit.

Allah Teâla üç kimseyi sever, bunlar; az yiyen, az uyuyan ve az istirahat edendir.

Oburluk yapan, sonunda az yemek zorunda kalır.

Etim kemiğime de yapışsa, minnetsiz bir yiyecek buluncaya kadar, aç yatar aç kalkarım.

Peynir ekmek yesem de, keklik yesem de yine doyarım.

Her arpa ekmeği yiyen Hazreti Ali olamaz.

Yemekte ve içmekte dengeli hareket etmeyenler, kendilerinin düşmanıdır.

Az ye, az söyle, az işit.

İnsanın iştahı, yemek yerken gelir.

Gereksiz kavramları bile derinlemesine incelemeyi önerenler, yemeğin acı olduğunu anlamak için hepsini bitiriyorlar mı?

İnsanoğlu dünyaya yemek için gelmişse, insan değildir; Çünkü dünyada yemek için yaşayan, hayvandır.

Hiç kimse, nasibinden fazlasını yiyemez.

Mü'min bir bağırsağı dolduracak kadar yer. Kâfir ise yedi bağırsağını doldurur.

Yaşamak için yemelisin,yemek için yaşamamalısın.

Çok sakladığımız yemek, bizden ekşimek suretiyle intikamını alır.

Kalbin aydınlığı, helal yemekle olur.

Bismillah de; sağ elinle ve önünden ye.

Yemek esnasında çalınan müzik, hem aşçıya, hem de kemancıya hakarettir.

Önce karnını doyur, sonra ibadet et.

Etim kemiğime de yapışsa, minnetsiz bir yiyecek buluncaya kadar, aç yatar aç kalkarım.

İnsanoğlu dünyaya yemek için gelmişse, insan değildir; Çünkü dünyada yemek için yaşayan, hayvandır.

Deve yükü aş olsa, aç'a az görünür.

Yemek esnasında çalınan müzik, hem aşçıya, hem de kemancıya hakarettir.

Yemek pişirme bir sanat, asil bir bilim olmuştur, ahşılar da çelebi (centilmen) insanlardır.

Mü'min bir bağırsağı dolduracak kadar yer. Kâfir ise yedi bağırsağını doldurur.

Çok yemek, hastalık mayasıdır.

Dondurmasını keyifle yemek isteyen, tabağında erimeğe bırakmaz.

Her arzu ettiğini yiyenlerin, ibadetlerinin tadını duyması mümkün değildir.

Kalbin aydınlığı, helal yemekle olur.

İnsanın iştahı, yemek yerken gelir.

Nerede yem varsa, kuşlar oraya gelirler.

Birçok aşçının olduğu yerde, çorba iyi pişmez.

Yaşamak için yemelisin,yemek için yaşamamalısın.

Yemekte ve içmekte dengeli hareket etmeyenler, kendilerinin düşmanıdır.

Yal olmazsa, köpek sürüde yelmez.

Nerede yem varsa, kuşlar oraya gelirler.

Yemek esnasında çalınan müzik, hem aşçıya, hem de kemancıya hakarettir.