Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız, kavgasız) başım.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Aralıksız çalışarak, çeşitli sıkıntılara katlanarak, amansız zorluklara göğüs gererek zenginlere özgü bir hayat yaşamaktansa, didişmelerden ve çekişmelerden uzak, gösterişsiz ve sakin bir hayat sürmek daha iyidir.

Ağrısız baş mezarda gerek (olur).

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Herkesin kendine göre bir derdi, sıkıntısı vardır. Yaşayan her insan dertten, çileden yakasını kurtarabilmiş değildir. Yaşadıkça da kurtaramayacaktır. Dolayısıyla dertsiz insan ancak mezarda bulunur. Bu demektir ki, insan dertten ancak ölünce kurtulacaktır.

Bilinmedik iş ya karın ağrıtır ya baş.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Anlamadığımız, daha önce denemediğimiz, iç yüzünü bilmediğimiz bir iş yapmaya kalkışmak akıl kârı değildir. Çünkü tanışık olmadığımız bu işin başımıza iş açması, bize zarar vermesi kuvvetle muhtemeldir. Bunun için bir işe girişirken dikkatli olmak zorundayız.

Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.

Fazla aş, ya karın ağrıtır ya baş.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Çok yemek kişinin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu yüzden kararında yemek gerekir.

Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
İstenmeden, zorla yenen yemek insana nasıl dokunup zarar verirse (sindirim sistemini bozma, bulantı ve kusma yapma), zorla ve istenmeden yapılan iş de benzer bir şekilde kötü ve hayırsız bir sonuç verir.

Ağrımayan baş, yastık istemez.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Sağlığı iyi olan kimse durduk yerde yatmak istemez. Eğer yatıyorsa büyük bir olasılıkla hasta olmuştur.

Sağ: Esen, sağlam.

Ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Ağrılar içinde insanın gözünün ağrıması dayanılması zor, sıkıntılı, acı veren bir durumdur. Ancak her kişinin başka türlü bir ağrısı vardır ki kendisi için göz ağrısı gibi acıdır.

Azıcık ağrıya aş (çokçasını iş) bastırır.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Küçük bir rahatsızlık bir şeyler yemekle geçer. (Düşünmekle sonuç alınamayacak birçok sorun da kendini işe vermekle unutulur.)

Güzele göz ağrısı da yakışır.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Güzel kimseye giyim ya da süs gerekmez. Ona ne giyse yakışır.

İçgüveysi (iç güveyisi) iç ağrısı.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Bir evdeki bayan ile evlenip, o evde kalmaya başlayan kişiye içgüveysi denir. İç güveysi ile evdekiler arasında kan bağı olmadığı için, içgüveysi misafir gibidir. Evdekiler sürekli olarak onu ağırlamaya, memnun etmeye, gücendirip kırmamaya çalışırlar. Bu durum onları rahatsız eder.

İstenmeyen aş, ya karın ağrıtır ya baş.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
İstenmeden, zorla yenen yemek insana nasıl dokunup zarar verirse (sindirim sistemini bozma, bulantı ve kusma yapma), zorla ve istenmeden yapılan iş de benzer bir şekilde kötü ve hayırsız bir sonuç verir.

Neren ağrırsa canın orda.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Can, vücudumuzun herhangi bir noktasında konumlandırılmaz. Can tüm bedendedir. Ancak bir yerimiz ağrıdığında, sızladığında sanırız ki canımız orada.

Ölüm gelmiş bu cane, baş ağrısı bahane.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Her canlı gibi insan da yaşar ve ölür. Her insanın da Yüce Allah tarafından takdir edilmiş bir ömrü vardır. İnsan bunu ne uzatabilir ne de kısaltabilir. Ecel saati gelen kimse bir nedenle ölür. Ancak ölüm nedeni olarak gösterilen hastalık, kaza gibi bir şeyler aslında bir bahanedir. Asıl neden kişinin kendisine takdir edilen yaşam süresinin dolmasıdır.

Ağrısız baş ararsan, mezara git.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Yaşayan her insan dertten, çileden yakasını kurtarabilmiş değildir. Yaşadıkça da kurtaramayacaktır. Dolayısıyla dertsiz insan ancak mezarda bulunur. Bu demektir ki, insan dertten ancak ölünce kurtulacaktır.

Yemin etsem başım ağrımaz.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Her şeyi tüm gerçekliğiyle söyledim, söylerim. Çekinecek yanım yok, gerçek olduğuna da korkmadan yemin ederim.

Ağrımayan başın, sargıya ihtiyacı yoktur.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Sağlığı iyi olan kimse durduk yerde sargıya ihtiyaç duymaz. Eğer sargı istiyorsa muhtemelen bir hastalığı vardır. Benzer şekilde hayatta yanlışı olmayan, dürüst yaşayan kişi de kendini saklayacak, ardına saklanacak sebepler aramaz.

Bilmedik aş ya karın ağrıtır, ya da baş.

atasözünün açıklaması ve anlamı:
Anlamadığımız, daha önce denemediğimiz, iç yüzünü bilmediğimiz bir iş yapmaya kalkışmak akıl kârı değildir. Çünkü tanışık olmadığımız bu işin başımıza iş açması, bize zarar vermesi kuvvetle muhtemeldir. Bunun için bir işe girişirken dikkatli olmak zorundayız.